“Türkiye bağlamında İTÜ’nün 250 yıldır insanımızın ve özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nin refahı ve gelişmesi yönündeki çalışmaları, başarıları, nitelikli yeni üniversitelerin kurulmasındaki destekleri ülke içinde ve dışında çok iyi bilinmektedir. Doğası gereği İTÜ, sürekli çağdaş olmak durumundadır. ‘İTÜ: Asırlardır Çağdaş’ sloganı bu gerçeği özetleyen ve değişmeyen ortak söylemdir…”
İnsan merkezli, sosyal sistemlerin ve ekonomik aktivitelerin planlanmasında ve geliştirilmesinde öncü görevindeki üniversitelerin ulusal, bölgesel ve global boyutlarda etki yaratabilmelerinin ana şartları olan sürekli gelişim, üretken rekabetçilik, liyakat ve rasyonellik kurallarına samimiyetle sahip çıkmaları gerekmektedir. Türkiye bağlamında İTÜ’nün 250 yıldır insanımızın ve özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nin refahı ve gelişmesi yönündeki çalışmaları, başarıları, nitelikli yeni üniversitelerin kurulmasındaki destekleri ülke içinde ve dışında çok iyi bilinmektedir. Doğası gereği İTÜ, sürekli çağdaş olmak durumundadır. ‘İTÜ: Asırlardır Çağdaş’ sloganı bu gerçeği özetleyen ve değişmeyen ortak söylemdir.
Üniversitelerin en önemli iki fonksiyonu vardır. Birincisi bu kurumların ‘bilgi yaratma merkezleri’ olmalarıdır. İkincisi de kurum içinde yaratılan ve dışarıdan özümlenen bilgilerin öğretim ve eğitim metotları ve sistemleriyle öğrencilerle ve araştırma-geliştirme projeleriyle ortak çalışılan kurum ve kuruluşlarla paylaşılıp pratiğe geçiş süreçlerini verimli şekilde başlatmalarıdır. Bu iki fonksiyon birbirinden ayrılamaz. Bunları aynı anda sağlayamayan üniversitelerin başarılı olmaları beklenmez. Araştırma-geliştirme çalışmalarıyla entegre olmuş üniversitelerin mezunları doğal olarak emek piyasalarında en çok aranan profesyonellerdir. Mezunlarının profesyonel nitelikleri, konumları ve üniversitelerine katkıları bir üniversite için çok değerli destektir.
İstatistiki beklentiler Türkiye nüfusunun 2055 yılında 96,3 milyon ve 2073^te 93 milyon olacağı yönündedir. Benzer analizler 2073 yılının 10,4 milyar nüfuslu dünyasında Türkiye’de averaj insan ömrünün 2023’teki 78,7 yıldan 86,6 yıla çıkacağını öngörüyor. 2021 yılında üniversite mezunlarının oranı Güney Kore’de yüzde 52, Japonya’da yüzde 56, Amerika’da yüzde 50, Türkiye’de yüzde 24 ve Almanya’da yüzde 31 civarındadır. Benzer beklenti modelleri Türkiye bölgesindeki ve kültürel bağlı ülkelerdeki nüfüsun önümüzdeki 50 yıl Türkiye’den daha hızlı artacağını öngörmektedir. Türk üniversitelerinde 2022-2023 akademik yılında öğrenim gören 7 milyon öğrencinin 300 binden fazlası yabancı uyrukludur.
Özetlediğim demografik beklentiler ve yerleşik akademik pratikler çerçevesinde İstanbul Teknik Üniversitesi’nin geleceğinin dizaynında ve planlamasında önemli görevler alan ve alacak olan meslektaşlarımızla birkaç noktayı tekrar paylaşmak istiyorum.
Özellikle genç akademisyenlerin ve doktora öğrencilerinin eğitimi, yetişmesi ve profesyonel gelişmeleri konusunda gerekli harcamaların artarak İTÜ bütçesinin en önemli önceliği olması gerekir. Bu kadroların mutlu ve dinamik olarak çalışmaları yeni başarılarının ilk adımıdır. Rekabetçi akademik kadro, iyi bir üniversitenin temel taşıdır.
Bilişim ve enformasyon teknolojilerinin ucuzlayıp yaygınlaşması ve yeni kuşakların bunlara hızlıca adapte olmaları üniversite öğrenimini klasik tanımlardan uzaklaştırmaktadır. Bu yapısal değişim öğrenci ve şahıs odaklı, temel bilgiler merkezli ve esnek öğrenim metotlarının ve akademik programların geliştirilmesini gerektirmektedir.
Yukarıdaki sayıların da özetlediği gibi uzayan insan yaşamı toplumlarda emeklilik sistemlerinde değişimler gerektiriyor. Yükselen toplumsal üretim hedefleri, daha uzun yaşayan ve daha uzun yıllar çalışan işgücü stoku yaşam boyu eğitim ve öğrenim metotlarıyla desteklenmek durumundadır. Özellikle gerçek zamanlı uzaktan eğitimle verilen ve emek piyasalarındaki ihtiyaçlara odaklı öğretim programlarının İTÜ’de arttırılması beklenir.
İTÜ’nün ülke sınırlarını daha fazla aşarak beraber gelişmek ve büyümek için tamamlayıcı, nitelikli, güçlü ve itibarlı üniversitelerle ortak akademik program ve araştırma projelerini hayata geçirmesi beklenmelidir. Bu tür akademik ilişkiler ağının büyütülmesi İTÜ’nün bölgesel ve küresel etkisini ve görünürlüğünü arttıracaktır. İTÜ bölümlerinin tabandan-tavana bölüm bazında oluşturacakları uluslarası akademik ortaklıklar gelişme ivmesini arttırıp akademik kadroları ve öğrencileri motive edecektir. Onlara yeni profesyonel tecrübeler ve olanaklar sunacaktır.
İTÜ yönetimlerinin mezunlar, İTÜ dostu şahıs ve kurumlarla iliskilerini ‘Önce İTÜ’ ortak paydasında daha da geliştirmesi üniversiteye güç katacaktır.
İTÜ’nün 250 yıldır Türk yükseköğrenim sistemindeki birikimi ve önderliği, sürekli itina gerektiren bir konumdur. İTÜ yöneticisi arkadaşların özellikle üniversite dışındaki karar verici kişiler ve kurumlarla aktif iletişim içinde olup güncel girişimlerin ve projelerin başlatılması yönünde akademik kadrolara ve öğrencilere destek ve koordinasyonları başarıyı arttıracaktır. Akademik kadro ve üniversite yönetiminin başarı için en güçlü harcı İTÜ’lülük sorumluluğu ve ortak değerleridir. Yüzyılların tecrübesiyle ve ortak akılla oluşturulmuş doğru yolda süreklilik gelişmenin esasıdır ve ‘ARI’da sembolleşmiştir.
Üniversite öğrenimimi tamamladığım ve yaşam değerlerimi şekillendirmemde belirleyici katkısı olan İTÜ’ye gönülden şükranlarımı ve tebriklerimi sunuyorum. İTÜ’lü olmanın kıvancını paylaşıyorum. Teknik Üniversite’ye insanımızın ve insanlığın hizmetinde nice yüzyıllar diliyorum.
Araştırma-geliştirme çalışmalarıyla entegre olmuş üniversitelerin mezunları doğal olarak emek piyasalarında en çok aranan profesyonellerdir. Mezunlarının profesyonel nitelikleri, konumları ve üniversitelerine katkıları bir üniversite için çok değerli destektir.
Ali N. Akansu lisans derecesini İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü’nden 1980 yılında almıştır. M.S. EE ve Ph.D EE dereceleriyle Polytechnic Üniversity’den 1987 yılında mezun olmuştur. 1987 yılından beri New Jersey Institute of Technology Department of Electrical and Computer Engineering’de öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. NJIT’de New Jersey Center for Multimedia Research ve NSF Industry-Üniversity Cooperative Research Center for Digital Video & New Media kurucu direktörlüğü görevlerinde bulunmuştur. Ali N. Akansu, IDT Corporation'ın [NYSE:IDT] Ar-Ge'den Sorumlu Başkan Yardımcılığı, PixWave, Inc.'in kurucu başkanlığı ve CEO'su ve TV.TV'nin (IDT Entertainment yan kuruluşları) Teknoloji Geliştirmeden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı olarak çalışmıştır. Yeni kurulan iki şirketin ve bir yatırım fonunun yönetim kurullarında görev almıştır. IBM T.J. Watson Research Center, David Sarnoff Research Center, GEC-Marconi Electronic Systems Corp. ve Courant Institute of Mathematical Sciences at the New York University’da ziyaretci profesör olarak çalışmıştır. Yayımlanan son iki kitabı A Primer for Financial Engineering: Financial Signal Processing & Electronic Trading, Elsevier, (2015) ve Financial Signal Processing and Machine Learning, Wiley-IEEE Press’tir (2016). Şu andaki araştırma alanları sinyaller ve altuzay yöntemleri, algoritmik ticaret, açıklanabilir makine öğrenimi yöntemleri, FPGA ve GPU hesaplama metotları dahil veri mühendisliğidir. Ali N. Akansu IEEE Fellow’dur.
Prof. Dr. Ali Naci Akansu
New Jersey Teknoloji Enstitüsü
Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümü