top of page

Yapay Zekâ Destekli Akıllı Elektrik Güç Sistemleri: Geleceğin Enerji Çözümleri

Yapay zekâ, enerji sistemlerinde köklü bir dönüşüm sağlayarak sürdürülebilirlik, verimlilik ve esneklik açısından kritik katkılar sunmaktadır. YZ, enerji arz-talep dengesini optimize edip yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonu ve depolama yönetimini iyileştirerek şebekeleri daha istikrarlı hale getirmekte, aynı zamanda karbon ayak izini azaltarak çevresel sürdürülebilirliği desteklemektedir. Dijitalleşen enerji altyapılarıyla birlikte artan siber güvenlik riskleri, YZ destekli güvenlik çözümleriyle minimize edilmekte ve otonom enerji yönetimi sayesinde operasyonel maliyetler düşürülmektedir.



Özet

Yapay zekâ, enerji sistemlerinde sunduğu fırsatlar ve gelecekte enerji yönetimindeki rolüyle dikkat çekmektedir. YZ'nin enerji üretimi, iletimi ve dağıtımında sağladığı çözümler, özellikle otonom elektrikli araçlar, akıllı şebekeler ve dijital ikiz teknolojileri ekseninde incelenmektedir. Enerji talep tahminleri ve arz yönetiminde optimizasyon sağlayan YZ, aynı zamanda otonom sistemler aracılığıyla enerji kesintileri ve arızaların önceden tespit edilip giderilmesine olanak tanır. Bu bağlamda, akıllı şebekelerin ve yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonunun güçlendirilmesi ile enerji güvenliği, sürdürülebilirlik ve kesintisiz enerji temini amaçlanmaktadır.

Enerji sistemlerinin dijitalleşmesi, IoT (Nesnelerin Interneti) ve Enerji İletiminde Haberleşme (PLC) teknolojileri ile hız kazanmaktadır. Bu sistemler, enerji dağıtımında daha hızlı veri iletimi sağlayarak şebekeler arasındaki iletişim ve yönetimi optimize etmektedir. Aynı zamanda V2G (Vehicle-to-Grid) teknolojisi, elektrikli araçların enerji şebekesi ile çift yönlü etkileşim kurmasına olanak tanımaktadır; bu da enerji talep dengesizliklerinin giderilmesi ve şebeke esnekliğinin arttırılması için kritik bir gelişmedir. Kendi kendine onaran iletim sistemleri gibi otonom çözümler, arızaların hızlı bir şekilde çözülmesiyle enerji güvenliğini pekiştirmekte, dijital ikiz teknolojisi ise sanal simülasyonlar aracılığıyla gerçek zamanlı performans iyileştirmeleri sunmaktadır.


Son olarak, bu makale YZ'nin enerji sistemlerine entegre edilmesiyle karbon ayak izinin azaltılması ve çevresel sürdürülebilirliğin nasıl sağlanabileceğini vurgulamaktadır. Akıllı şehirler ve evler, IoT tabanlı sistemlerle enerji tüketimini optimize eder. YZ, enerji planlamasında verimliliği arttırarak hem maliyetleri düşürmekte hem de insanlığın enerji ihtiyacını karşılamada önemli bir araç haline gelmektedir. Bu çalışma, geleceğin enerji sistemlerinde YZ’nin stratejik önemini vurgulamaktadır.

 

1. Giriş

Küresel enerji talebindeki hızlı artış ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına geçiş, enerji yönetiminde YZ destekli çözümleri zorunlu kılmaktadır. Araştırmalara göre 2040 yılına kadar enerji talebinde %30 oranında bir artış beklenmektedir [1]. Bu durum, enerji altyapılarının verimlilik ve esneklik açısından daha gelişmiş hale getirilmesini gerektiriyor. YZ, bu gereksinimlere yanıt olarak akıllı şebeke yönetimi, mikro ve makro düzeydeki enerji kaynaklarının entegrasyonunu ve arıza önleme gibi kritik alanlarda önemli bir rol üstlenmektedir. Tablo 1’de mevcut enerji sistemlerinde kullanılan dijital teknolojiler ve bu teknolojilerin YZ ile gelecekte nasıl dönüşeceğini karşılaştırmıştır. Günümüzde temel izleme ve optimizasyon sistemleri kullanılırken, YZ’nin gelecekte tamamen otonom enerji yönetimi, gelişmiş arıza önleme, bakımı ve yüksek verimli enerji depolama çözümleri sunacağı öngörülmektedir [2].


Enerji talebinin her geçen gün artması, bu teknolojilerin daha da önemli hale gelmesine neden olmaktadır. 2020-2050 yılları arasında küresel enerji talebinin %50 oranında artacağı tahmin ediliyor [3]. Bu artışın büyük bir bölümü, Asya’daki hızlı ekonomik büyüme ve nüfus artışı ile ilişkilidir. Özellikle gelişmekte olan ekonomilerde enerji talebi, OECD ülkelerine göre daha hızlı artmaktadır, 2030 yılına kadar küresel elektrik talebinde %75'e varan bir artış beklenirken, bu talebin büyük bir kısmı elektrikli araçlar ve soğutma sistemleri gibi yeni teknolojilere olan ihtiyaçtan kaynaklanacaktır [4]. 2050 yılına kadar ise elektrik talebinin %150 oranında artması ve yenilenebilir enerjinin küresel enerji üretimindeki payının %80’e ulaşması beklenmektedir. Bu veriler ışığında, enerji yönetiminin giderek daha büyük ölçüde YZ teknolojilerine ve yenilenebilir enerji entegrasyonuna dayalı olarak şekilleneceği seklinde açıklanabilir [5]. YZ, enerji üretim ve tüketimi arasındaki dengenin sağlanmasında, talep tahminlerinde ve enerji arz güvenliğinin korunmasında da anahtar bir teknoloji olarak öne çıkmaktadır.




Tablo 1: Enerji Sistemlerinde Dijital Teknolojiler ve Yapay Zekâ ile Gelecek Vizyonu [5-7]
Tablo 1: Enerji Sistemlerinde Dijital Teknolojiler ve Yapay Zekâ ile Gelecek Vizyonu [5-7]

Geleneksel enerji iletim sistemlerinin merkezi yapısı, yenilenebilir enerji kaynaklarının değişken üretim kapasiteleri ve iletim-dağım yapıları ile uyumsuz hale gelmiştir [6, 7]. YZ, enerji üretimi ve tüketimi arasındaki dengesizlikleri dinamik bir şekilde yöneterek %80'e varan oranlarda minimize edebilmektedir. Almanya’da güneş enerjisi üretiminde bu dalgalanmalar YZ ile %50’den %10’a düşürülmüştür [7, 8]. Ayrıca, dijital ikiz ve tahmine dayalı bakım teknolojileri, enerji altyapılarının sürekli izlenmesini sağlayarak arızaların %90 oranında önlenmesine ve enerji kesintilerinin azaltılmasına katkı sağlamaktadır [9]. V2G teknolojisi, elektrikli araçların şebekeye enerji geri beslemesiyle şebeke esnekliğini %50 oranında arttırırken, YZ destekli IoT sistemleri enerji tüketiminde %30’a varan tasarruflar sağlamaktadır [10]. Bu yenilikler, şebekelerdeki talep dalgalanmalarının dengelenmesini ve enerji yönetiminin daha verimli ve güvenilir hale getirilmesini sağlamaktadır.

 

Sekil 1. Yapay Zekânın Çevresel Katkıları (2020-2050)
Sekil 1. Yapay Zekânın Çevresel Katkıları (2020-2050)

YZ sadece enerji verimliliği sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik açısından da büyük katkılar sunmaktadır (Sekil 1). IoT tabanlı sistemler ve PLC gibi teknolojiler sayesinde enerji yönetim süreçleri hızlanırken, karbon ayak izinin azaltılması hedeflenmektedir. Bu kapsamda, otonom hale gelen enerji sistemleri, insanlığın enerji ihtiyaçlarını kesintisiz bir şekilde karşılayacak ve çevresel hedeflere ulaşılmasına önemli katkı sağlayacaktır.


2. Otonom Sistemler, Akıllı Şebekelerin Evrimi ve Akıllı Şehirler

YZ destekli otonom sistemler, akıllı şebekelerin evriminde belki de en önemli rolü üstlenmektedir. Geleneksel enerji sistemleri, merkezi üretim ve sabit dağıtım modellerine dayanırken, modern enerji yönetiminde YZ destekli akıllı şebekeler, daha dinamik ve esnek bir yapıya sahiptir [11]. Bu yeni nesil şebekeler, büyük veri analitiği ve YZ algoritmalarıyla enerji üretiminden tüketime kadar olan tüm süreçleri optimize etmektedir. Böylece, enerji arz ve talebi gerçek zamanlı olarak dengelenmekte ve enerji sistemleri daha otonom hale gelmektedir.


Otonom enerji yönetim sistemleri, merkezi kontrol yerine bağımsız bir yapı sunar. YZ algoritmaları, bu enerji kaynaklarının entegrasyonunu kolaylaştırırken her bir şebeke bileşeninin optimum performans göstermesini de sağlar. Özellikle güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının düzensiz üretim kapasiteleri şebeke yönetiminde zorluklar oluşturmaktadır. Ancak, YZ bu kaynakların üretim kapasitesini hava durumu tahminlerine dayalı olarak öngörebilir ve enerji depolama stratejilerini optimize edebilir. YZ, enerji talep yanıtı ve yük dengelemesi gibi kritik fonksiyonları da üstlenir. Akıllı algoritmalar, enerji arzını verimli hale getirecek şekilde talep tahminleri yaparken aynı zamanda enerji fiyatlandırması ve tüketici davranışlarını da analiz eder. Bu verilerden yararlanılarak, enerji tasarrufu sağlanmakta ve şebekedeki yük dalgalanmaları minimize edilmektedir. Bu, enerji arz-talep dengesinin sağlanmasına yardımcı olduğu gibi, enerji sistemlerinin sürdürülebilirliğini ve ekonomik olmasını da sağlayacaktır.

 

Dijital ikiz teknolojisi, yapay zekânın enerji sistemlerinde sunduğu en yenilikçi çözümlerden biridir. Dijital ikizler, enerji altyapısının sanal modelleri olup, gerçek zamanlı verileri kullanarak sistem performansını modeller [12]. Bu sanal modeller, enerji santralları ve şebeke bileşenlerinden elektrikli araç şarj istasyonlarına kadar geniş bir yelpazede kullanılır. Dijital ikizler, enerji sistemlerindeki arızaların önceden tahmin edilmesine ve bakım süreçlerinin optimize edilmesine olanak tanır. YZ destekli tahminsel bakım, sensör verilerinin analiz edilmesiyle potansiyel arızaları önceden tespit eder, bu da operasyonel maliyetleri azaltırken enerji arz güvenliğini arttırır [13].


YZ destekli bu sistemler, şebeke stabilizasyonunu otomatik kontrol mekanizmalarıyla yönetir ve enerji talebindeki ani değişimlere anında yanıt verebilir [14]. Bu tür sistemler, enerji sistemlerinde aşırı yüklenme veya enerji kayıplarını minimize ederek, enerji arz güvenliğini güçlendirir. Bu da modern enerji yönetiminde yapay zekânın kritik önemini ve gelecekteki potansiyelini gözler önüne sermektedir. Bu alanda bilişsel tabanlı enerji yönetim sistemlerinin yakın zamanda sistemlerimizi yöneteceği düşünülmektedir [15].


Sekil 2. Yapay zekânın şehir yaşamını optimize ettiği fütüristtik bir yaklaşım
Sekil 2. Yapay zekânın şehir yaşamını optimize ettiği fütüristtik bir yaklaşım

Kentleşmenin hızla gelişmesi, akıllı şehirler, teknolojinin ve özellikle yapay zekânın şehir yaşamının her yönünü optimize ettiği fütüristtik bir vizyonu temsil ediyor. Bu şehirler, enerji kullanımından ulaşım sistemlerine, altyapı yönetiminden kamu güvenliğine kadar birçok alanda yapay zekâyı kullanarak hem sürdürülebilir hem de daha yaşanabilir bir çevre oluşturacak.

 

YZ destekli trafik yönetim sistemleri, araçlardan ve altyapıdan alınan gerçek-zamanlı verileri trafik ışık ve uyarı sistemlerine anlık aktarıp, araçları sıkışıklığı önleyecek şekilde yönlendirecek. Toplu taşımada da yapay zekâ ile yolcu talebine göre güzergâhları otomatik olarak ayarlayan otonom otobüs ve trenlerle bekleme sürelerini ve enerji tüketimini en aza indirecek şekilde güvenilir ve esnek olacaktır. Yapay zekâ destekli binalar kendi enerji ihtiyacını güneş panelleri ile karşılayan, ısıtma, soğutma ve aydınlatma gereksinimlerini otomatik algılayarak kendi kendine karar veren mekanizmalarla donatılıp yönetilebilecektir.

 

Yapay zekânın akıllı şehirlerdeki en dönüştürücü etkilerinden biri ise kamu güvenliği ve acil müdahale alanlarında olacaktır. YZ tabanlı gözetim sistemleri, yüz tanıma ve davranış analizi ile potansiyel güvenlik tehditlerini gerçek zamanlı olarak tespit ediyor ve yetkililerin önceden müdahale etmesine olanak tanıyor. Acil durumlarda ise YZ sistemleri, sel veya deprem gibi doğal afetleri öngörerek vatandaşları uyarıyor ve tahliye planlarını yönlendiriyor.”

 

Yapay zekânın günlük yaşama entegrasyonu da bu akıllı şehirlerin önemli bir parçası olacak. Vatandaşlar, şehirde gezinmekten toplu taşıma rezervasyonu yapmaya kadar birçok konuda onlara yardımcı olan yapay zekâ asistanlarıyla etkileşim kuracak. Bu şehirler aynı zamanda yenilikçiliği teşvik edecek; yapay zekâ sağlık, eğitim ve çevre koruma gibi alanlarda araştırma ve geliştirmeyi destekleyecek. Ancak tüm bu gelişmelerle birlikte veri gizliliği, etik ve yönetimle ilgili önemli sorular ortaya çıkıyor. YZ sistemleri kişisel verileri işledikçe, şehirlerin vatandaşların gizliliğini korumaya ve şeffaf çalışmaya öncelik vermesi gerekecek. Etik çerçeveler, YZ teknolojilerinin kötüye kullanılmasını önlemek ve akıllı şehirlerin herkes için kapsayıcı ve adil kalmasını sağlamak adına büyük önem taşıyacak.


3. Elektrikli Araçlar ve Akıllı Sayaçlar

Elektrikli araçlar (EV’ler), enerji sektöründe devrim niteliğinde bir gelişme ile fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltıp karbon salınımını önemli ölçüde düşürmeyi hedeflemektedir. Bu araçların sayısının artmasıyla birlikte enerji talebinde önemli bir artış meydana gelmekte ve mevcut elektrik şebekelerinin bu talebe uyum sağlayacak şekilde yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Bu noktada, akıllı şebekeler ve YZ teknolojileri devreye girerek enerji talebini daha etkili bir şekilde yönetmeye ve optimize etmeye yardımcı olacaktır [16].

Elektrikli araçların enerji altyapısına entegrasyonu, özellikle plansız şarj işlemleri nedeniyle şebekelerde dengesizlikler ve aşırı yüklenmelere yol açmaktadır. YZ destekli akıllı şebekeler, bu soruna yönelik çözümler sunarak şarj zamanlarını optimize eder ve enerji talebindeki dalgalanmaları minimuma indirir. YZ algoritmaları, şarj istasyonlarının en uygun yerlere yerleştirilmesini ve şarj işlemlerinin en düşük maliyetle yapılabileceği zamanları öngörerek şebeke üzerindeki yükü dengeler. Bu sistemler, enerji maliyetlerini optimize ederken, şebekenin aşırı yüklenmesini önlemekte ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla entegre bir şekilde çalışarak güneş ve rüzgâr enerjisinden elde edilen enerjiyi en verimli şekilde kullanmaktadır. Böylece, akıllı şarj istasyonları hem maliyetleri azaltır hem de elektrikli araçların karbon ayak izini düşürerek sürdürülebilir enerji kullanımını teşvik eder [17].


Elektrikli araçların şebekeye katkıları yalnızca şarj işlemi ile sınırlı değildir. V2G teknolojisi sayesinde, elektrikli araçlar aynı zamanda şebekeye enerji geri beslemesi yapabilir. Bu teknoloji, elektrikli araçların enerji depolama kaynakları olarak kullanılmasını mümkün kılar. Şebekede enerji talebinin yüksek olduğu zamanlarda, elektrikli araçlar depoladıkları enerjiyi şebekeye geri vererek enerji arz-talep dengesini sağlamakta önemli bir rol oynar. YZ, bu sürecin yönetiminde kritik bir görev üstlenir; enerji arz ve talep verilerini analiz ederek elektrikli araçların ne zaman şarj edilmesi, ne zaman şebekeye enerji vermesi gerektiğini belirler. Bu çift yönlü enerji akışı, enerji verimliliğini arttırırken elektrikli araç sahiplerine ek gelir elde etme fırsatları sunar.

 

Akıllı sayaçlar, enerji tüketiminin gerçek zamanlı olarak izlenmesini sağlar ve tüketicilerin enerji kullanım alışkanlıklarını optimize eder. Akıllı sayaçlar, elektrik kesintileri veya enerji arızaları gibi durumlarda YZ ile birlikte hızlı müdahale yeteneğine sahip olacak.

 

Bu sayaçlar, enerji tüketimi hakkında anlık geri bildirim sağlayarak kullanıcıların enerji tasarrufu yapmasını kolaylaştırır. Akıllı sayaçların yaygın kullanımı ile birlikte İngiltere’de enerji tüketimi %3 oranında azalmış ve tüketiciler, enerji fiyatlarının düşük olduğu zamanlarda enerji kullanımlarını arttırarak maliyet avantajı sağlamıştır. YA algoritmalarının gelişmesi ile bu sayaçların daha etkin tasarruf yapma ve gerçekçi ölçümler yapması öngörülmektedir [18].

 

4. Fütüristik Senaryolar: Tam Otonom Enerji Dünyası

Geleceğin enerji sistemleri, günümüzdekilerden çok daha farklı ve gelişmiş olacak. YZ ve otonom sistemlerin hızla enerji dünyasına entegre olmasıyla tamamen otonom ve kendini yöneten elektrik şebekeleri yerini alacak [19]. Yakın gelecekte, enerji arz ve talebinin optimize edildiği, akıllı şebekelerin otonom kararlar aldığı, insan müdahalesinin minimuma indirildiği bir dönemi işaret ediyor. Bu senaryolar enerji üretimini, dağıtımını daha sürdürülebilir, verimli, izlenebilir, ekonomik ve güvenli hale getirecek. Yerleşim merkezinden uzak olan bölgelerdeki iletim hatlarında meydana gelen arızalar otonom robotlar tarafından hemen giderilirken bu robotlar hatlar üzerinde kameraları sayesinde ormanlık ve tarım arazilerinin güvenliğini sağlayacak, aynı zamanda yüksek gerilim iletim hatları üzerinden haberleşme de yaygın şekilde kullanılır hale gelecektir [20]. Bununla birlikte kablosuz yüksek enerji iletim ve dağıtımı için laboratuvar ortamlarındaki uygulamaların gerçek hayata geçmesinin biraz vakit alacağı tahmin edilmektedir.

 

Tam otonom enerji şebekeleri, enerji üretiminden tüketiciye kadar tüm süreçlerde YZ ve otonom sistemlerin yönettiği bir yapı sunar. Bu sistemlerde, enerji üretimi, dağıtımı ve tüketimi tamamen otomatik hale gelir. YZ, enerji arz ve talebini sürekli olarak analiz eder ve şebekenin her bileşeninin optimum düzeyde çalışmasını sağlar. Örneğin, enerji talebinin düşük olduğu saatlerde üretim azaltılır, depolama sistemlerine yönlendirilir veya elektrikli araçlara enerji beslenir. Bu tam otonom yapılar, enerji yönetimini insansız hale getirerek hata riskini azaltır ve süreçleri hızlandırır. Aynı zamanda, enerji üretim ve tüketim süreçlerinde anlık değişimlere hızlı ve etkin çözümler sunar. Bu sistemler sayesinde enerji maliyetleri düşürülürken şebeke esnekliği ve güvenilirliği artar.

 

Gelecekte enerji üretimi, büyük merkezi santrallardan daha çok dağıtık enerji kaynaklarına dayanacak. Güneş, rüzgâr, biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynakları, küçük ölçekli üretim noktalarından şebekeye enerji sağlayacak. Özellikle güneş panelleri teknolojisinin gelişmesiyle insanların temel elektrik enerji ihtiyaçlarını güneşten karşılayabilecekleri tahmin edilmektedir. Bu dağıtık yapı, klasik enerji yönetim modellerinden oldukça farklı bir yapıya sahip olacaktır. Otonom enerji sistemleri, bu kaynakların üretim kapasitelerini ve şebeke ihtiyaçlarını sürekli olarak analiz eder ve enerji akışını optimize eder. Bu senaryoda YZ, üretim tahminlerini kullanarak yenilenebilir kaynaklardan elde edilen enerjiyi en verimli şekilde yönetir. Üretim fazlası olduğunda bu enerji, depolama sistemlerine aktarılır veya elektrikli araçlar gibi geçici depolama çözümlerine yönlendirilir. Bu sayede, enerji kayıpları minimize edilir ve kaynakların etkin kullanımı sağlanır [21].

 

Yapay zekâ, yalnızca yerel şebekelerde değil, küresel enerji yönetiminde de büyük bir rol oynayacak. Gelecekte, ülkeler arasında enerji akışını optimize eden otonom sistemler, uluslararası enerji ticaretini daha verimli hale getirecek [7,8]. YZ, farklı ülkelerin enerji arz ve talep verilerini analiz ederek, hangi bölgelere enerji sağlanacağını ve hangi bölgelerden enerji alınacağını belirleyecek. Bu küresel enerji optimizasyonu, yenilenebilir enerji kaynaklarının daha etkin kullanılmasını sağlayarak, karbon emisyonlarını azaltmaya yardımcı olacak. Enerji arzında küresel denge sağlanırken, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma hızlanacak. Ayrıca, enerji arz güvenliği arttırılacak ve dünya genelinde enerji erişimi daha adil hale gelecek [22]. Bu süreç, enerji maliyetlerini düşürmenin yanı sıra enerji arzının sürdürülebilir olmasını da sağlayacak. Gelecekte bu çözümler, enerji erişimini daha güvenli hale getirirken enerji kayıplarını en aza indirecektir.

 

5. Enerji İletişimi: Akıllı Sistemler Arasında Haberleşme

Akıllı elektrik güç sistemleri, sensörler, cihazlar ve otonom sistemler arasında gerçekleşen sürekli veri akışıyla enerji üretimi, dağıtımı ve tüketimi arasındaki dinamik iletişime dayanır. Gelecek enerji yönetiminde dijital iletişim ağları, fiziksel altyapıyı daha verimli hale getirecektir. YZ, bu süreçleri optimize ederken enerji iletişiminin gelişmesine katkı sağlar. Evlerden sanayi tesislerine kadar her seviyede akıllı cihazların entegrasyonu enerji yönetimini ileriye taşıyacaktır. IoT teknolojisi, enerji tüketim verilerini gerçek zamanlı toplayıp analiz ederek şebeke yöneticilerine ve tüketicilere ileten bir devrim yaratmaktadır. YZ destekli IoT sistemleri, enerji talebini, cihazların çalışma zamanını ve verimliliklerini analiz ederek enerji kullanımını optimize eder. Örneğin, bir evdeki akıllı termostat, YZ algoritmalarını kullanarak enerji fiyatlarına ve hava durumu tahminlerine göre evin ısısını ayarlayabilir. Bu, enerji tasarrufunu arttırırken şebekenin dengeli çalışmasına da katkı sağlar.

 

Genişbant ağlar, 5G ve fiber optik teknolojileri, enerji iletişiminin altyapısını oluşturur. Özellikle 5G’nin sağladığı yüksek hız ve düşük gecikme süresi, enerji verilerinin anlık olarak iletilmesine olanak tanır. Bu, şebeke operasyonlarını hızlandırırken enerji talep değişikliklerine daha hızlı yanıt verilmesini sağlar. Ayrıca, bu iletişim teknolojileri, enerji sistemlerindeki arıza tespit ve onarım süreçlerini de hızlandırır.

 

Enerji iletim hatlarında haberleşme teknolojisi, enerji sistemlerinde veri iletimi için mevcut elektrik hatlarını kullanan, ayrıca haberleşme de sağlayan teknolojidir. Bu teknoloji gelecekte enerji altyapısının dijitalleşmesiyle daha kritik bir rol oynayacaktır. Gelecekte, akıllı şebekeler ve IoT tabanlı cihazların artan kullanımı ile PLC, enerji üretim, iletim ve dağıtım süreçlerinde daha hızlı ve garantili veri iletimi sağlayacaktır. Özellikle dağıtık enerji kaynaklarının entegrasyonu, akıllı evler, elektrikli araç şarj istasyonları ve V2G teknolojisi gibi yeni nesil uygulamalarda PC’nin daha etkin kullanılacağı öngörülmektedir. Otonom enerji yönetimi sistemleri, gerçek zamanlı enerji talebi ve arz verilerini PLC aracılığıyla optimize ederek şebeke esnekliğini arttıracak ve arıza durumlarını anında tespit edebilecek. Ayrıca, dijital ikiz teknolojisiyle entegre edilen PLC, enerji sistemlerinin sanal modellerini besleyerek arızaları tahmin edecek, enerji depolama sistemlerini yönetecek ve şebekenin kendini onarma kapasitesini arttıracaktır.

 

Akıllı şebekelerde üretilen büyük veri, devreye girerek büyük veri analitiği ile enerji sistemlerinin yönetimini optimize eder. Birçok farklı yöntemin yanında gerçek zamanlı olarak alınan kararlar, şebekenin yük dengesini sağlamaktan enerji üretim kaynaklarının verimli kullanılmasına kadar birçok süreci etkiler. Bu gerçek zamanlı veri analitiği, enerji tüketicileri için de büyük avantajlar sunar. Örneğin, büyük enerji tüketicileri, gerçek zamanlı fiyatlandırma ve enerji yönetim verilerini kullanarak enerji tüketimlerini daha düşük maliyetlerle yönetebilirler. YZ, bu verileri analiz ederek tüketicilere en verimli enerji kullanımı stratejilerini sunar.

 

Üretim santralları, dağıtım şebekeleri ve tüketiciler arasındaki veri akışı, enerji talep ve arz dengesini korumak için hayati öneme sahiptir. Bu zincir, üretim kaynaklarının daha verimli kullanılmasına ve enerji kayıplarının minimize edilmesine olanak tanır. Tüketiciler tarafından da enerji kullanım alışkanlıklarını optimize ederek, sürdürülebilir enerji kullanımı ve maliyet tasarrufu sağlar [23].


6. Veri Koruma ve Gizlilik: Dijitalleşen Enerji Sistemlerinin Korunması

Enerji sistemlerinin dijitalleşmesi, akıllı şebekelerin yaygınlaşması ve YZ’nin enerji yönetiminde kullanılması, veri koruma ve gizlilik konularını daha önemli hale getirmiştir. Akıllı şebekeler ve otonom enerji sistemleri, büyük miktarda veri toplar ve bu verileri kullanarak enerji yönetimini optimize eder. Ancak bu dijitalleşme, şebekelerin dijital saldırılara karşı daha savunmasız hale gelmesine yol açar. Bu nedenle, YZ destekli güvenlik çözümleri, enerji sistemlerinin güvenliğini sağlamada kritik bir rol oynar.

 

Akıllı şebekeler, sensörler, cihazlar ve merkezi sistemler arasındaki veri alışverişi ile çalışır [23]. Bu süreçte topladığı veriler, enerji arz-talep dengesinden şebeke yüklenmelerine, tüketici davranışlarından enerji üretim verilerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsar. Ancak, bu sürekli veri akışı, dijital saldırılara karşı açık bir hedef haline gelir. Hacker’lar, şebekeye müdahale ederek enerji akışını bozabilir, önemli altyapıları devre dışı bırakabilir veya verileri çalabilir. Bu tehditler, yalnızca şebekenin işleyişini aksatmakla kalmaz, aynı zamanda ulusal güvenlik riskleri doğurabilir. Özellikle kritik enerji altyapılarının dijital güvenliği, ülkelerin enerji güvenliği ve sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşır. Bu noktada YZ, enerji sistemlerinin güvenliğini sağlamak için etkin bir çözüm sunar.


YZ, enerji sistemlerinde dijital güvenlik çözümlerini geliştirmek için kullanılabilir. Özellikle makine öğrenimi ve derin öğrenme algoritmaları, şebeke sistemlerindeki anormal davranışları tespit etmek ve potansiyel tehditlere karşı erken uyarılar sağlamak için kullanılabilir. Bu algoritmalar, sürekli olarak şebeke verilerini analiz eder ve alışılmışın dışında bir etkinlik fark ettiğinde, bu durumu otomatik olarak algılayarak gerekli önlemleri alabilir. Örnekse YZ, şebeke üzerindeki trafik akışını izleyerek, normalin dışında veri alışverişi ya da yetkisiz erişim gibi şüpheli durumları anında tespit edebilir. Bu şekilde dijital saldırılar erken aşamada engellenebilir. Ayrıca YZ destekli sistemler, saldırganların davranışlarını analiz ederek saldırı kalıplarını öğrenebilir ve gelecekte benzer tehditlere karşı daha hızlı tepki verebilir.

 

Akıllı enerji şebekeleri, yalnızca sistemin güvenliği ile ilgili değil, aynı zamanda topladığı verilerin gizliliği ile de ilgilidir [24]. Tüketicilerden toplanan enerji kullanımı verileri, kişisel alışkanlıklar ve yaşam tarzı hakkında önemli bilgiler içerir. Bu verilerin kötü niyetli kişiler tarafından ele geçirilmesi, tüketicilerin gizliliğini tehdit eder. Bu nedenle enerji sistemlerinde veri gizliliğinin korunması da en az dijital güvenlik kadar önemlidir. YZ, veri gizliliği ile ilgili tehditlere karşı da çözümler sunabilir. Anomali tespiti yapan YZ algoritmaları, yetkisiz veri erişimlerini tespit edebilir ve bu erişimleri engelleyebilir. Ayrıca, veri şifreleme teknolojileri ile verilerin güvenli bir şekilde iletilmesi sağlanabilir. YZ, şifreleme süreçlerini optimize ederek hem veri güvenliğini arttırır hem de veri erişim süreçlerini hızlandırır.

 

Dijital güvenlik, enerji sistemlerinde önemli bir konu olsa da aşırı güvenlik önlemleri enerji verimliliğini azaltabilir. Güvenlik önlemleri, veri alışverişini yavaşlatabilir ve şebekelerin hızını düşürebilir. Bu noktada YZ, güvenlik ve verimlilik arasında bir denge kurmaya yardımcı olabilir. YZ algoritmaları, enerji sistemlerini sürekli izleyerek güvenlik açıklarını minimize ederken aynı zamanda şebeke verimliliğini de en üst düzeyde tutar. Örnekse veri şifreleme süreçleri optimize edilerek hem güvenlik arttırılır hem de şebekenin çalışma hızına zarar verilmez. YZ, dijital saldırı tespiti ve önleme süreçlerinde de hızlı müdahale yeteneği kazandırarak, şebekenin kesintisiz çalışmasını sağlar. Bu, enerji sistemlerinin güvenliğini tehlikeye atmadan verimli bir şekilde işletilmesini mümkün kılar [25].

 

Gelecekte, YZ destekli güvenlik çözümleri enerji sistemlerinde standart hale gelecek. Enerji altyapıları, sadece enerji arz ve talebini yönetmekle kalmayacak, aynı zamanda dijital saldırılara karşı daha dirençli olacak. YZ, gelişmiş güvenlik stratejileri ile enerji sistemlerinin güvenliğini sağlamanın yanı sıra saldırılara karşı dinamik ve proaktif savunma mekanizmaları geliştirecek. Güvenlik önlemleri daha da ilerledikçe, enerji sistemleri, otonom olarak güvenlik açıklarını tespit edebilen ve müdahale edebilen sistemlere dönüşecek. Bu sayede, enerji arz güvenliği artarken tüketici verilerinin gizliliği de korunmuş olacak.

 

Enerji sistemlerinde dijital güvenlik, dijitalleşen altyapıların artan bağlantılı yapısı nedeniyle kritik bir konu haline gelmiştir. YZ, şebeke operasyonlarını izleyerek anormal veri akışlarını ve yetkisiz erişimleri tespit edebilir.


7. Geleceğin Enerji Çözümleri: Sürdürülebilirlik ve İklim Hedeflerine Uyum

Yapay zekâ, sürdürülebilir enerji üretim ve dağıtım süreçlerini optimize ederek iklim değişikliğiyle mücadele ve karbon emisyonlarının azaltılmasında kritik bir rol oynamaktadır. Küresel enerji politikalarının merkezinde yer alan bu hedefler, YZ ve yenilenebilir enerji kaynaklarının daha verimli kullanılmasını mümkün kılmaktadır. YZ, enerji tüketim verilerini analiz ederek, karbon salınımını azaltmaya yönelik stratejilerin belirlenmesine yardımcı olurken aynı zamanda enerji verimliliğini arttırıcı teknolojilerin uygulanmasında da rehberlik etmektedir. Bu süreçte, akıllı şebekeler aracılığıyla enerji kaynaklarının sürdürülebilirliği sağlanmakta ve politika yapıcıların iklim değişikliğiyle mücadelede daha etkili kararlar almasına katkıda bulunulmaktadır. Sonuç olarak, YZ, enerji üretimi ve tüketim süreçlerinin yanı sıra enerji politikalarının geliştirilmesinde de önemli bir araç olarak öne çıkmaktadır [4,8,13].

 

Yenilenebilir enerji kaynakları, sürdürülebilir enerji üretiminde en önemli faktörlerden biridir. Güneş, rüzgâr, biyokütle ve hidroelektrik gibi kaynaklar, fosil yakıtlara alternatif olarak öne çıkmakta ve karbon ayak izini azaltma konusunda önemli bir rol oynamaktadır. Bu kaynakların değişken üretim kapasitesi, YZ destekli çözümlerle yönetilmektedir. Bu durum, şebekeye sürekli ve istikrarlı enerji arzı sağlamada zorluklar oluşturabilir. YZ, bu sorunların üstesinden gelmede önemli bir çözüm sunar. YZ algoritmaları, hava durumu ve enerji üretim verilerini analiz ederek yenilenebilir enerji üretimindeki değişkenlikleri tahmin ve optimize eder. 2020 yılında güneş enerjisinin toplam enerji üretimindeki payı %5 iken, 2040 yılında bu oranın %20’ye çıkması öngörülmektedir. Benzer şekilde, rüzgâr enerjisi payının %6’dan %20’ye, biyokütle enerjisi payının %2’den %5’e ve hidroelektrik enerjisi payının %8’den %9’a çıkması beklenmektedir. Bu veriler, yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam enerji üretimindeki yüzdesel artışını göstermektedir [26, 27].

 

Akıllı enerji yönetim sistemleri, enerji üretim süreçlerinde fosil yakıtların kullanımını azaltırken tüketicilerin enerji kullanımını optimize eder. YZ algoritmaları, enerji tüketim modellerini analiz ederek enerji verimliliğini arttırma yolları önerir. Örneğin, büyük endüstriyel tesislerde YZ, üretim süreçlerini optimize ederek enerji tasarrufu sağlar. Evlerde ise akıllı termostatlar, aydınlatma sistemleri ve cihazlar, enerji tüketimini minimuma indirir ve tüketicilere sürdürülebilir enerji kullanımı konusunda rehberlik eder [26-29].

 

8. Sonuç

Yapay zekâ, enerji sistemlerinde köklü bir dönüşüm sağlayarak sürdürülebilirlik, verimlilik ve esneklik açısından kritik katkılar sunmaktadır. YZ, enerji arz-talep dengesini optimize edip yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonu ve depolama yönetimini iyileştirerek şebekeleri daha istikrarlı hale getirmekte, aynı zamanda karbon ayak izini azaltarak çevresel sürdürülebilirliği desteklemektedir. Dijitalleşen enerji altyapılarıyla birlikte artan siber güvenlik riskleri, YZ destekli güvenlik çözümleriyle minimize edilmekte ve otonom enerji yönetimi sayesinde operasyonel maliyetler düşürülmektedir. Elektrikli araçlar ve V2G teknolojileri, YZ ile optimize edilerek şebekelere esneklik kazandırırken, aynı zamanda enerji verimliliğini arttırmaktadır. Gelecekte, YZ'nin sağladığı otonom enerji sistemleri, insan müdahalesine gerek kalmadan enerji süreçlerini yöneterek karbon emisyonlarını azaltacak ve enerji yönetimi politikalarının merkezinde yer alacaktır. YZ, temiz, güvenilir ve sürdürülebilir bir enerji geleceği için vazgeçilmez bir teknoloji olmaya devam edecektir.

 

Kaynaklar

[1] Zakizadeh, M., & Zand, M. (2024, February). Transforming the Energy Sector: Unleashing the Potential of AI-Driven Energy Intelligence, Energy Business Intelligence, and Energy Management System for Enhanced Efficiency and Sustainability. In 2024 20th CSI International Symposium on Artificial Intelligence and Signal Processing (AISP) (pp. 1-7). IEEE.

[2] Saberi Kamarposhti, M., Kamyab, H., Krishnan, S., Yusuf, M., Rezania, S., Chelliapan, S., & Khorami, M. (2024). A comprehensive review of AI-enhanced smart grid integration for hydrogen energy: Advances, challenges, and future prospects. International Journal of Hydrogen Energy.

[3] Akpahou, R., Odoi-Yorke, F., Mensah, L. D., Quansah, D. A., & Kemausuor, F. (2024). Strategizing towards sustainable energy planning: Modeling the mix of future generation technologies for 2050 in Benin. Renewable and Sustainable Energy Transition, 5, 100079.

[4] Khan, I., & Gunwant, D. F. (2024). An impact analysis of macroeconomic factors on South Asia’s renewable energy output. International Journal of Energy Sector Management, 18(3), 539-558.

[5] Ferdaus, M. M., Dam, T., Anavatti, S., & Das, S. (2024). Digital technologies for a net-zero energy future: A comprehensive review. Renewable and Sustainable Energy Reviews, 202, 114681.

[6] Yu, X., & Zhou, Y. (2024). Machine learning and artificial intelligence-distributed renewable energy sources: technologies, perspectives, and challenges. Advances in Digitalization and Machine Learning for Integrated Building-Transportation Energy Systems, 17-30.

[7] Khalid, M. (2024). Energy 4.0: AI-enabled digital transformation for sustainable power networks. Computers & Industrial Engineering, 110253.

[8] Ukoba, K., Olatunji, K. O., Adeoye, E., Jen, T. C., & Madyira, D. M. (2024). Optimizing renewable energy systems through artificial intelligence: Review and future prospects. Energy & Environment, 0958305X241256293.

[9] Kaitouni, S. I., Abdelmoula, I. A., Es-sakali, N., Mghazli, M. O., Er-retby, H., Zoubir, Z., ... & Brigui, J. (2024). Implementing a Digital Twin-based fault detection and diagnosis approach for optimal operation and maintenance of urban distributed solar photovoltaics. Renewable Energy Focus, 48, 100530.

[10] Ukoba, K., Olatunji, K. O., Adeoye, E., Jen, T. C., & Madyira, D. M. (2024). Optimizing renewable energy systems through artificial intelligence: Review and future prospects. Energy & Environment, 0958305X241256293.

[11] Dhiman, O., & Kadam, P. S. (2024). AI-Driven Adaptive Control Systems for Power Distribution. Research Journal of Computer Systems and Engineering, 5(1), 71-82.

[12] Sharifi, A., Beris, A. T., Javidi, A. S., Nouri, M. S., Lonbar, A. G., & Ahmadi, M. (2024). Application of artificial intelligence in digital twin models for stormwater infrastructure systems in smart cities. Advanced Engineering Informatics, 61, 102485.

[13] Arévalo, P., & Jurado, F. (2024). Impact of Artificial Intelligence on the Planning and Operation of Distributed Energy Systems in Smart Grids. Energies, 17(17), 4501.

[14] Wen, X., Shen, Q., Zheng, W., & Zhang, H. (2024). AI-driven solar energy generation and smart grid integration a holistic approach to enhancing renewable energy efficiency. International Journal of Innovative Research in Engineering and Management, 11(4), 55-66.

[15] Akıncı, T. Ç., & Martinez-Morales, A. A. (2022). Cognitive based electric power management system. Balkan Journal of Electrical and Computer Engineering, 10(1), 85-90.

[16] Sinha, P., Paul, K., Deb, S., & Sachan, S. (2023). Comprehensive review based on the impact of integrating electric vehicle and renewable energy sources to the grid. Energies, 16(6), 2924.

[17] Li, H., Tang, M., Mu, Y., Wang, Y., Yang, T., & Wang, H. (2024). Achieving accurate and balanced regional electric vehicle charging load forecasting with a dynamic road network: a case study of Lanzhou City. Applied Intelligence, 54(19), 9230-9252.

[18] Wang, X., Wang, H., Bhandari, B., & Cheng, L. (2024). AI-empowered methods for smart energy consumption: A review of load forecasting, anomaly detection and demand response. International Journal of Precision Engineering and Manufacturing-Green Technology, 11(3), 963-993.

[19] Entezari, A., Aslani, A., Zahedi, R., & Noorollahi, Y. (2023). Artificial intelligence and machine learning in energy systems: A bibliographic perspective. Energy Strategy Reviews, 45, 101017.

[20] Zengin, A. T., Erdemir, G., Akıncı, T. C., & Seker, S. (2020). Measurement of power line sagging using sensor data of a power line inspection robot. IEEE Access, 8, 99198-99204.

[21] Rani, P., Parkash, V., & Sharma, N. K. (2024). Technological aspects, utilization and impact on power system for distributed generation: A comprehensive survey. Renewable and Sustainable Energy Reviews, 192, 114257.

[22] Abbasi, O. U. R., Bukhari, S. B. A., Iqbal, S., Abbasi, S. W., Rehman, A. U., AboRas, K. M., ... & Ghadi, Y. Y. (2024). Energy management strategy based on renewables and battery energy storage system with IoT enabled energy monitoring. Electrical Engineering, 106(3), 3031-3043.

[23] Akıncı, T. C., Erdemir, G., Zengin, A. T., Şeker, S., & Idriss, A. I. (2023). Machine Learning-Based Error Correction Codes and Communication Protocols for Power Line Communication: An Overview. IEEE Access, 11, 124760-124781.

[24] Akıncı, T. C. (2020). Applications of big data and AI in electric power systems engineering. In AI and Big Data’s Potential for Disruptive Innovation (pp. 240-260). IGI Global.

[25] Binhammad, M., Alqaydi, S., Othman, A., & Abuljadayel, L. H. (2024). The Role of AI in Cyber Security: Safeguarding Digital Identity. Journal of Information Security, 15(02), 245-278.

[26] Rashid, A., Biswas, P., Biswas, A., Nasim, M. D., Gupta, K. D., & George, R. (2024). Present and Future of AI in Renewable Energy Domain: A Comprehensive Survey. arXiv preprint arXiv:2406.16965.

[27] Lowe, R. J., & Drummond, P. (2022). Solar, wind and logistic substitution in global energy supply to 2050–Barriers and implications. Renewable and Sustainable Energy Reviews, 153, 111720.

[28] Danish, M. S. S., & Senjyu, T. (2023). AI-enabled energy policy for a sustainable future. Sustainability, 15(9), 7643.

[29] Guo, W., Qureshi, N. M. F., Jarwar, M. A., Kim, J., & Shin, D. R. (2023). AI-oriented smart power system transient stability: the rationality, applications, challenges and future opportunities. Sustainable Energy Technologies and Assessments, 56, 102990

 

 

İletişim

Gayrettepe Başak Sokak No:2 D:1 Beşiktaş / İstanbul

+90 212 285 69 15

ituvakif@ituvakif.org.tr                 KVKK

  • Instagram
  • Facebook
  • Twitter
  • LinkedIn

Haber ve Duyuruları Almak İçin Abone Olun

Teşekkür Ederiz

© 2022 Tüm Hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. | İstanbul Teknik Üniversitesi Vakfı resmi web sitesidir. 

bottom of page