Çağın çevresel problemlerine yönelik yeni bir bakış açısı:
Sürdürülebilirlik kavramının yalnızca çevresel kaliteyi nitelediği yanılgısına düşmemek gerekir. Bir diğer deyişle bu kavramın iklim değişikliği, temiz su ve enerji, döngüsel ekonomi gibi konseptler kadar eşitlik, adalet, ekonomik kapasite ve kaynakların toplum içinde dağılımı gibi amaçları da kapsadığını unutmamak önemlidir...
Bugün kentler, sanayileşmenin yan etkileri, nüfus yoğunluğu ve sağlıksız kentleşme gibi birbirini tetikleyen birçok problemle yüzleşen alanlar haline gelmiştir. Bu problemlere bağlı olarak çevreye verilen zarar, teknoloji ve sürdürülebilirliğin bu sorunlara yönelik entegrasyonunu ve toplumsal olarak aksiyona geçilmesini gerektirmektedir. Üniversiteler ve kampüsleri, bu hedef için önemli bir konumdadır çünkü fiziki yapıları, teknolojik altyapıları, kentsel hacimleri ve barındırdıkları nitelikli öğrenci nüfusu ile kolektif farkındalık yaratma ve kitlesel olarak çevreye faydalı eylemler gerçekleştirme potansiyeli taşımaktadır. Ayrıca kampüsler, kentin kalanından kısmen soyutlanan ve ideal yaklaşımları temsil eden oluşumlardır. Yani sürdürülebilirlik, dijital dönüşüm, katılımcılık gibi konseptleri uygulama derecelerinin dışarıya göre daha yüksek ve daha gözlemlenebilir olmaları olasıdır. Dolayısıyla üniversiteler, yeşil ve sürdürülebilir tasarım anlayışının benimsenmesi ve gezegenin değişen dinamiklerine adaptasyon için örnek temsil edebilecek kurumlar olarak öne çıkmaktadır.
“Üniversiteler, yeşil ve sürdürülebilir tasarım anlayışının benimsenmesi ve gezegenin değişen dinamiklerine adaptasyon için örnek temsil edebilecek kurumlar olarak öne çıkmaktadır. Bu kapsamda İstanbul Teknik Üniversitesi’nin sürdürülebilirliğe dair attığı adımlar küresel düzeyde bir farkındalık yaratmış ve şimdiden benzer kurumlara kayda değer bir emsal oluşturmuştur.”
Bu kapsamda İstanbul Teknik Üniversitesi’nin sürdürülebilirliğe dair attığı adımlar küresel düzeyde bir farkındalık yaratmış ve şimdiden benzer kurumlara kayda değer bir emsal oluşturmuştur. Markalaşmış yeşil kampüsüyle İTÜ, 2022 yılında ‘UI Green Metric’ sıralamasında ilk 50; sürdürülebilir kalkınma amaçlarını kriter alan ‘The Impact Rankings’ sıralamasında ise ilk 100-200 barajına girerek ODTÜ ile Türkiye’nin birinciliğini paylaşmıştır. Tüm bunlara karşın birçok meslek dalını yakından ilgilendiren ‘sürdürülebilirlik’ kavramı günden güne kendini güncellemekte, dolayısıyla bu ideale yaklaşma yöntemleri için farklı hedef kitlelerini de kapsayacak yeni yaklaşımlara ihtiyacımız vardır. Peki dijital çağ ile uyum halinde bu yaklaşımları hangi araçlarla geliştirebiliriz? Coğrafi Bilgi Sistemleri ve katılımcılık felsefesi bir araya gelerek alternatif bir çözüm önerisi sunabilir mi? Bu sorular yoluyla günümüz popüler kavramlarını yeniden düşündürmeyi amaçlayan yazı, akademik kampüsleri merkeze alarak İTÜ örneği üzerinden bir yaklaşım prototipi sunmaktadır.
Kavramsal Arka Plan
Yazının ilk ana hattını oluşturan sürdürülebilirlik, sürdürülebilir kalkınma ve yeşil tasarım kavramları birbirinden ince bir çizgiyle ayrılmaktadır. Sürdürülebilirlik, doğaya veya sosyo-ekonomik dinamiklere ait oluşumlar başta olmak üzere ele alınan herhangi bir durumun sağlıklı işleyen bir döngünün parçası halinde varlığını sürdürmesidir. Sürdürülebilir kalkınma ise belirli amaçlar etrafında kaynakların nesillerce aktarımını, insanlığın aldığı aksiyonlarla gelecek jenerasyonlara hizmet edebilecek bir dünya bırakmasını ister. Gittikçe daha çok kavramı niteleyen ‘yeşil’ sıfatıysa özellikle enerji verimliliği, karbon ayak izinin azaltılması gibi iddialara sahiptir.
Odaklanılan bir diğer ana hat ise Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ve katılım konusudur. Katılım felsefesi veya katılımcı planlama, herhangi bir pratiğin henüz tasarım aşamasında, bu müdahaleden etkilenecek grupların fikir ve ihtiyaçlarının sürece dahil edilmesi durumudur. Bir başka tanım ise katılımcı planlamayı, “bireylerin veya grupların çeşitli araçlar yardımıyla katılımcıların istek ve ihtiyaçları ile uyumlu sonuçlar ortaya çıkarabilecek, planlamanın örtüşen aşamalarında ve karar verme döngüsünde yer aldıkları sosyal, etik ve politik bir uygulamadır” (Horelli, aktaran, Kahila-Tani, Broberg, Kytta & Tyger, 2016, s. 195) şeklinde tanımlamaktadır. CBS ise sürdürülebilirlik ve katılım gibi konseptleri bünyesinde birleştirmede başarılı olmuş, mekânsal veriyi çeşitli haritalama yöntemleriyle aktaran bir teknolojidir. Mekâna dair güncel veri oluşturması sebebiyle de şehir planlama, çevre mühendisliği vb. coğrafyayı kullanan birçok disiplin için zaruri bir platform haline gelmiş, ArcGIS, NetCAD gibi birçok bilgisayar aplikasyonunda kullanılmaktadır.
Bugün katılım konseptini Katılımcı CBS Halk Katılımlı CBS, Gönüllü Coğrafi Bilgi gibi ilişik uygulamalarda deneyimleme olanağına sahibiz. Bu kapsamda Katılımcı CBS toplum tarafından oluşturulan bilgiyi işler, Halk Katılımlı CBS mevcut kamusal veriyi topluluğun ihtiyaçlarına göre şekillendirir ve Gönüllü Coğrafi Bilgi toplum tarafından gönüllü olarak sağlanan veriyi oluşturmak için kullanılır. Open Street Map gibi web haritaları bunun en iyi örneğidir. Kendisi de slippy map isminde bir başka açık kaynaklı yazılım ara yüzü kullanan Open Street Maps’te yayımlanan mekânsal veriye herkes katkı yapabilir, yani katılımcılık ve gönüllülük esaslıdır (About Open Street Map, 2021). Open Street Map ile birlikte toplumun hem katkı sağlayıp hem yararlanabileceği, kolektif olarak düzenlenebilir bu tür uygulamalar ve bunlarla ilgili yazılımlar artmıştır. Farklı ihtiyaçlara yönelik piyasaya sürülen NeedsList, Google Maps API, Maps.Me ve Global Forest Watch gibi yazılım ve web uygulamaları bunlardan yalnızca bazılarıdır.
Daha sürdürülebilir bir kampüs için ‘İTÜ Mobil’:
Röportaj
Bugün robotik, yapay zekâ, metaverse gibi çığır açıcı alanların egemenliği sürerken bilişim teknolojilerinin sürdürülebilirliğe giden yolun önünü açtığı inkâr edilemez bir gerçek haline gelmiştir. Hatta ‘yeşil programlama, yeşil bulut’ gibi 2030 sürdürülebilir kalkınma amaçlarına paralel teknolojilere işaret eden kavramların ortaya çıkışı da bunun bir göstergesidir. Bir yandan sürdürülebilirlik kavramının yalnızca çevresel kaliteyi nitelediği yanılgısına düşmemek gerekir. Bir diğer deyişle bu kavramın iklim değişikliği, temiz su ve enerji, döngüsel ekonomi gibi konseptler kadar eşitlik, adalet, ekonomik kapasite ve kaynakların toplum içinde dağılımı gibi amaçları da kapsadığını unutmamak önemlidir. Haliyle tüm sektörlerin fiziksel yapılanmalarına ve iç dinamiklerine sürdürülebilirlik uygulamalarını adapte etmenin yolunu bulmaları gerekmektedir. Konuya eğitim sektörü penceresinden baktığımızda ise üniversiteler, ‘sürdürülebilir kalkınma hedefleri’ne ulaşmada önemli araçlar olarak ortaya çıkmaktadır. Hem yerel bağlantıları hem de uluslararası ilişkileri bu kurumlara farklı ölçeklerde etkin olma imkânı vermektedir. Üniversiteler, araştırma ve geliştirme faaliyetleri ve eğitim olanaklarıyla halihazırda bu hedefleri ön plana çıkarmaktadır. Ancak bu anlayışı kendi üniversitelerinin yönetimi ve günlük yaşam rutinlerine dahil etmek konusunda birçok üniversite zorlanmaktadır. Yine de bunu hedefleyen üniversitelerde görülen başarı hikâyeleri bunun yaygınlaşmasının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir (Purcell vd. 2019).
Bu endişeden hareketle bir kampüs yapılanmasını daha sürdürülebilir kılacak teknolojilerin arayışına girdiğimizde öncelikle mevcut İTÜ yazılımlarına ve CBS tabanlı uygulamalar ile katılımcı şekilde gelişme potansiyellerine odaklandık. Böylece 21 Ocak 2021 tarihinde İTÜ BİDB’de yazılım geliştirici Ali Mert Avcı ile bir görüşme gerçekleştirerek ‘İTÜ Mobil’ kapsamında küresel örneklere benzer bir yeşil kampüs modülü oluşturmak için gerekli stratejileri tartıştık. Böylece İTÜ Mobil ve benzeri uygulamalara adapte eklentiler (pluginler) yoluyla CBS tabanlı, sürdürülebilirlik ve yeşil kampüs fonksiyonlarını destekleyen katılımcı bir ara yüzü nasıl oluşturabileceğimizi kurgulamaya başladık. Toplamda 14 sorudan oluşan röportajın çıktılarının mevcut teknolojik altyapı ve gelişim potansiyeli kriterleri çerçevesinde özetlenmesi değerli bir sentez ortaya koymaktadır.
“Katılım felsefesi veya katılımcı planlama, herhangi bir pratiğin henüz tasarım aşamasında, bu müdahaleden etkilenecek grupların fikir ve ihtiyaçlarının sürece dahil edilmesi durumudur.”
‘İTÜ Mobil’ aplikasyonu 2011’den beri hizmet veren üniversitenin en popüler, herkesin erişimine açık ve 40.000’in üzerinde kullanıcısı olan uygulamasıdır. Uygulamada BİDB’nin çok çeşitli modül seçeneklerine ulaşılabildiği gibi harici uygulamalar olan İTÜ Shuttle, Harita, Kampüs Turu gibi ara yüzler da bulunmaktadır. Fakat bu tür harita bazlı modüller Google Maps’ten hizmet almakta, shuttle’lar hariç birimlerin yalnızca statik konum bilgilerini yansıtmaktadır. Bu da haritaların henüz yalnızca kampüsteki taşınmaz öğelerin konum bilgisinin yansıtıldığını göstermektedir.
“İTÜ’nün sahip olduğu en önemli değeri nitelikli öğrenci kitlesi ve bu kitlenin birbiriyle iletişimini sağlayacak gerek kurumsal VETİ anket sistemleri gerekse İTÜ Aktüel benzeri öğrenci çıkışlı iletişim ağlarıdır.”
Buna karşın İstanbul Kart’tan ilham alarak personel ve akademiklerin ulaşımına yönelik üretilen iki BİDB uygulaması, özel bir şirketten aldığı hizmet sayesinde kullanıcıların güzergâh kullanımı, kota kontrolü gibi verilerini denetleyebilmektedir. Uygulamalar ayrıca bilgiyi çevrimdışı senkronize edebilen bir konfigürasyon ve temassız kart okutmada kullanılan NFC teknolojisine sahip olduğundan, dolaylı olarak servislerde kullanılan biletler ve şoförlerin kullandığı kullanıcı listeleri gibi kâğıt kullanımlarını ortadan kaldırmakta ve sürdürülebilirliğe ayrıca bir katkı sağlandığı görülmektedir. Yani BİDB’nin mevcut teknolojik altyapısı ve know-how’u, olası bir yeşil kampüs uygulamasına gereken temeli atabilecektir ancak uygulamayı hedefine taşıyacak olan asıl pratik, onu kapsayıcı hale getirmek ve kullanımını teşvik etmektir. Bu da ancak doğru kullanıcı kitlesini tespit ederek onun katılımını sağlamak yolundan geçmektedir. Bu durum da bizleri CBS gibi koordinatlı veriyi kullanıcıya sunan teknolojilerin katılım aracılığıyla kullanılabilmesinin yollarını araştırmaya götürmektedir.
Katılımcılık - CBS Entegrasyonu & Öneriler
İTÜ BİDB’nin mevcut harita bazlı uygulamalarının kampüsün sürdürülebilirliğini arttırmada öncül bir rol üstlendikleri aşikârdır. Bunu bir örnekle ifade etmek gerekirse CBS’yi henüz yüzeysel bir ölçüde kullanan harita uygulamasına geri dönüşüm kutuları, kampüs bisikletleri, dezavantajlı bireylere ait erişim rotaları, Taşkışla’ya ait al-bırak kutuları, kamusal su sebilleri, elektrikli araç şarj istasyonları, toplu taşıma durakları gibi birçok element kolaylıkla eklenebilir. Bu durum, öğrencilerin sürdürülebilir bir çevreye ulaşmada kullanabileceği alternatif metotlara erişimini kolaylaştıracaktır. Ancak bunlar katılım odaklı gerçekleştirilmediği takdirde işe yaramayacaktır. Çünkü bugün bir tasarının başarısından ve sürdürülebilirliğinden yalnızca doğru kitlenin ihtiyacına cevap verebildiği ve değişen ihtiyaçlara ayak uydurabildiği ölçüde bahsedilebilir. Dolayısıyla asıl mühim olan, kampüsün kullanıcı kitlesinin sürdürülebilirlik bağlamına nasıl katkıda bulunabileceğinin çözümlenmesi olacaktır. Bu da en genel çerçevede üç adımda gerçekleştirilebilir.
İlk olarak öğrenciler başta olmak üzere kampüs aktörlerinin tümü için erişilebilir çevrimiçi bir ortam seçmek, daha sonra kampüs sürdürülebilirliğine katkı sağlama amacı için doğru soruya yönelik kolektif bir bilgi havuzu oluşturulmasını sağlamak, son olarak ise ortaya çıkartılacak uygulamayı sürekli ve kalıcı kılarken çevre bilincini de arttırmak için teknolojik ve uygun teşvik yöntemleri ortaya koymak gerekir.
Elbette bu ve benzer fikirler geçmişten günümüze katılım ve sürdürülebilirlik hedefleriyle kesişen alanların gündeminde yer almıştır. O kadar ki uygulama marketlerinde derinlemesine bir gezinti yapılırsa global ölçekte birçok yükseköğrenim kurumunun farklı teknolojik uygulamalara imza attığı görülecektir. Bunlardan bazıları katılımı odağa alıp daha öğrenci odaklı kampüsler yaratmak için sistemler oluştururken diğerleri daha çok çevresel kaliteye odaklanarak kampüs içi sürdürülebilirlik eylemlerini, uygulamayı işleme yoluyla öğrencilerin kartlarına bakiye gibi teşviklere çevirmişlerdir.
Oysa bu eğilimlerin kapsamını arttırmak için ‘katılım’ ve ‘sürdürülebilirlik’ ortak paydada toplanabilir. Sürdürülebilirliğin söylediği en önemli şeylerden birinin öncelikle sahip olunan kaynakları değerlendirmek olduğu hatırlanırsa bu tür bir çözüm için kurumların teknik yeterliliğe ek olarak sahip olduğu kolektif yapılanmalara bakmak anlamlıdır. İTÜ’nün bu yolda sahip olduğu en önemli değeri nitelikli öğrenci kitlesi ve bu kitlenin birbiriyle iletişimini sağlayacak gerek kurumsal VETİ anket sistemleri gerekse İTÜ Aktüel benzeri öğrenci çıkışlı iletişim ağlarıdır. Kampüs haritasına sürdürülebilirlik elementlerinin eklenmesinin mevcut teknik yeterlilik ile mümkün olduğunun anlaşılması ise bu sistemlerin Katılımcı CBS, ESRI Geo-Form gibi mekânsal veri ile katılımdan doğan bilgiyi birleştiren sistemler ile birlikte kullanılması yoluyla pek tabii ulaşılabilir olduğunu ortaya koymaktadır.
Proje süreci ve sonuç
Bu doğrultuda İTÜ Çevre ve Şehircilik Uygulama Araştırma Merkezi UYGAR’ın yürütmekte olduğu ‘İstanbul Teknik Üniversitesi CBS Tabanlı Kullanıcı Odaklı Yeşil Kampüs Uygulama Alternatiflerinin Belirlenmesi’ adlı BAP projesi kapsamında bahsedilen olası uygulamalara altlık oluşturacak harita bazlı bir veritabanı oluşturulmuş ve mobil uygulamaya dahil edilebilecek fikirlerin ön tasarılarının ortaya konacağı bir öğrenci çalıştayı öngörülmüştür. İTÜ Sürdürülebilirlik Ofisi’nin de katılımı ve katkıları ile bu çalışmaların hem kampüsün en yoğun kullanıcıları olan öğrencilerin Yeşil Kampüs sürecine aktif olarak katılımının sağlanması hem de dinamik bir etkileşim platformunun oluşturulması mümkün olacaktır.
“İTÜ Sürdürülebilirlik Ofisi’nin de katılımı ve katkıları ile bu çalışmaların hem kampüsün en yoğun kullanıcıları olan öğrencilerin Yeşil Kampüs sürecine aktif olarak katılımının sağlanması hem de dinamik bir etkileşim platformunun oluşturulması mümkün olacaktır.”
Tüm bunlar dikkate alınarak yola çıkış sorumuzu tekrar hatırlarsak, dijitalleşme ile uyum sağlayacak bir yeşil kampüs yaklaşımını gerek CBS gerek katılım ve en çok da bu iki kavramı birlikte sunan teknolojik altyapı örneklerini araç olarak kullanarak geliştirebileceğimiz sonucuna varabiliriz. Yani, BAP projesinin de önerdiği üzere, katılımcılık felsefesi ve Coğrafi Bilgi Sistemleri’nin entegrasyonu hem ulusal hem uluslararası ölçekte sürdürülebilir kalkınma paradigmasına kuşkusuz ki efektif, geliştirilebilir ve reformist bir alternatif çözüm sunacaktır.
Projeyle ilgili daha fazla bilgi ve iletişim için cevse@itu.edu.tr adresine ulaşabilirsiniz.
Lara Su Baykan
Şehir Plancısı, İTÜ’22
Doç. Dr. Başak Demireş Özkul
İTÜ Mimarlık Fakültesi
Şehir ve Bölge Planlama Bölümü
İTÜ’98, MIT’01, UCL’11
Kaynaklar
1. About OpenStreetMap. (2021, Nisan 16). (Open Street Map) 2021 tarihinde Open Street Map Web Sitesi: https://wiki.openstreetmap.org/wiki/About_OpenStreetMap#:~:text=OpenStreetMap%20is%20a%20free%2C%20editable,of%20our%20underlying%20map%20data.) adresinden alındı.
2. Baykan, L. S., & Beşler, E. B. (2021). LEED Sertifikasyon Sisteminin Sürdürülebilirlik Bağlamının Eser Holding Genel Merkez Binası & Facebook MPK 21 Binası Örnekleri Üzerinden Karşılaştırmalı İncelemesi. İTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Konut Sorunu ve Politikaları Final Makalesi.
3. Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) Nedir? (t.y.). (Başarsoft Bilgi Teknolojileri A.Ş.) 2022 tarihinde Başarsoft Web Sitesi: https://www.basarsoft.com.tr/cografi-bilgi-sistemleri-cbs-nedir/ adresinden alındı.
4. Kahila-Tani, M., Broberg, A., Kyttä, M., & Tyger, T. (2016). Let the citizens map—public participation GIS as a planning support system in the Helsinki master plan process. Planning Practice & Research, 31(2), 195-214.
5. Purcell, W. M., Henriksen, H., & Spengler, J. D. (2019). Universities as the engine of transformational sustainability toward delivering the sustainable development goals: ‘Living labs’ for sustainability. International Journal of Sustainability in Higher Education, 20(8), 1343-1357.
6. Technical Support. (2023, Ocak 20) tarihinde esri.com: https://support.esri.com/en/technical-article/000027563#:~:text=GeoForm%20is%20a%20configurable%20app,an%20ArcGIS%20Online%20web%20map adresinden alındı.