
İTÜ Vakfı, kuruluşundan beri İTÜ ile mezunlar arasında var olan aidiyet bağını güçlendirmek, arttırmak ve sürdürmek için çaba sarfeden öncü kuruluşlardan biridir. Aidiyet, mezunların “İTÜ için ne yapabilirim?” yaklaşımında olmasını gerektirir; özveri isteyen bir duygudur, tarafların arzu ve sorumluluğunu gerektirir, zorlanamaz.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), kökleri 1773 yılında Osmanlı İmparatorluğu Sultan III. Mustafa döneminde İstanbul’da mühendislik eğitimi vermek amacıyla zamanın teknolojik koşullarına uygun olarak kurulan ve yenileşme hareketinin öncülüğünü üstlenen, Mühendishane-i Bahri-i Hümayun Askeri Okulu’na dayanır. Bu atılım gemi inşaatı ve uzman yetiştirmek amacı ile Mühendishane-i Berri-i Hümayun (1795), ülkenin altyapısının yeniden inşası için özel yetenekte kişilerin yetiştirilmesi için Hendese-i Mülkiye (1883) ve Mühendis Mekteb-i Âli (1909) açılımı ile sürer. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra Yüksek Mühendis Mektebi (1928), Yüksek Mühendis Okulu (1941) ve İstanbul Teknik Üniversitesi (1944) olarak sonuçlanır. İTÜ; dünyanın en eski üçüncü, Türkiye’nin ilk teknik üniversitesidir. İTÜ içindeki yeniden yapılanmayla İTÜ Ayazağa Ana Yerleşkesine Geçiş (1970) sağlanır. İki kademeli lisans ve yükseklisans (1974) başlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin yolları, köprüleri, barajları, fabrikaları, enerji santralları, iletişim ağlarına kadar köyden kente her yerde İTÜ mezunlarının emeği vardır. İTÜ; yetiştirdiği beyin gücü ile 250 yılı aşkın süre içinde ülke gelişimine yaptığı katkının yanı sıra sayısız devlet adamı, bürokrat ve bilim adamı yetiştirerek birçok alanda iz bırakmıştır. Günümüzde dünya bilim ve teknolojide hızlı bir değişim ve dönüşüm sürecine girmiştir ve ileri ülke üniversiteleri bu duruma ayak uydurmaya çalışmaktadır. İTÜ de bu atılımı yapmak zorundadır. Günümüzde İTÜ, uzun yıllar ülkemiz liselerinden birincilikle mezun olan öğrencilerin ilk seçeneği olması durumunda değildir, ayrıca lise mezunu öğrencilerin niteliği de düşündürücüdür. Bu nedenler İTÜ’nün gereken atılımları yapmasını güçleştirir. Ancak çok istemek, başlamak ve çalışmakla amaca ulaşılabileceği unutulmamalıdır.
İTÜ Vakfı (1984); İstanbul Teknik Üniversitesi’nin müspet bilimin ışığını izlemede güçlenmesi, öğrencilerin eğitim, öğretim, sosyal gereksinmelerinin çağdaş düzeyde karşılanması, İTÜ+öğrenci+ mezunlar ayrılmaz bütünlüğünün pekiştirilmesi ve kurumsallaştırılması, toplumun ekonomik, sosyal, kültürel kalkınmasına katkıda bulunmak üzere bilim, sanat, teknoloji alanlarında yapılacak nitelikli araştırmaların desteklenmesi amacı ile kurulmuştur.İTÜ Vakfı kuruluş çalışmalarına başlarken yaklaşık 3000 mezunumuza bir anket formu yollanmıştır. Alınan olumlu yanıtlara dayanarak 08.01.1982 tarihinde Taşkışla Rektörlük Odası’nda katılımcılarla ilk toplantı yapılmış, kurucu üye taahhütleri saptanmış, Prof. Dr. Münir Ekonomi tarafından hazırlanan vakıf ön senedi kabul edilerek 17.5.1982’de tescil edilmiş, bazı formaliteler nedeniyle 4 Nisan 1984 tarihli Resmî Gazete’de ilan edilmiştir. Vakıf Yönetim Kurulu’nun ilk toplantısı 24.4.1984’te İTÜ Taşkışla Binası’nda yapılmıştır. İTÜ Vakfı vergi muafiyeti 19 Kasım 1986 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak geçerlik kazanmıştır. İTÜ Sosyal Tesisi, İTÜ Yönetim Kurulu izni ve değerli mezunlarımızın katkıları ile 12 Haziran 1987 ‘İTÜ Günü’nde hizmete açılmıştır.
İTÜ Vakfı, kuruluşundan beri İTÜ ile mezunlar arasında var olan aidiyet bağını güçlendirmek, arttırmak ve sürdürmek için çaba sarfeden öncü kuruluşlardan biridir. Aidiyet, mezunların “İTÜ için ne yapabilirim?” yaklaşımında olmasını gerektirir; özveri isteyen bir duygudur, tarafların arzu ve sorumluluğunu gerektirir, zorlanamaz. İTÜ ile mezunlarının arasında var olan aidiyet bağının artması ve kuvvetlenmesi için tarafların aynı anlayış içinde daha çok çaba göstermesi yararlı olur. Mezunlarımızın nitelik ve nicelik olarak her türlü yardım ve desteği ile İTÜ Vakfı daha çok başarı sağlayacaktır. İTÜ Yönetimi de mezunlarla daha yoğun iletişim içinde olmak, istek düzeylerini arttırmak için gereken her türlü yardım ve isteklere açıktır.
Ben 1951 yılında, İstanbul Beyoğlu (Atatürk) Erkek Lisesi’nden birincilikle mezun olduktan ve olgunluk sınavından geçtikten sonra İTÜ Giriş Sınavı’nı başararak tek seçenek olarak başvurduğum İTÜ İnşaat Fakültesi’ne öğrenci olarak girdim. Haziran 1956’da iyi derece ile mezun oldum. Öğrenci+mezun+öğretim üyesi+yetkin yapı mühendisi olarak geçen yaşamımda 73 yıllık İTÜ’lü olmaktan onur ve gurur duyuyorum. İTÜ öğrencisi, öğretim ve yönetim elemanları, mezunları, geçmişi ile övünç duyan, daima ileriye dönük yapıda olmuştur. İTÜ’lü olmanın bir ayrıcalık olduğu bilinci ile daha iyiye dönük çalışmalarda İTÜ yönetimi ile İTÜ mezunları arasında birlik, beraberlik ve güç birliği var olan başarılı sonuçları arttıracaktır.
İTÜ’yü öğrenci/öğretim üyesi/İTÜ yönetimi bütünlüğünde çağdaş teknolojik düzeye ulaştırma sürecinde destek olmak amacıyla kurulan İTÜ Vakfı’nın 40. Yılı Kutlu Olsun, yaşamının nice 40 yıllar sürmesini dilerim. Kuruluşundan günümüze kadar, her türlü katkıda bulunan kurumlara ve mezunlarımıza, görev alan tüm İTÜ Vakfı Yönetim Kurulu üyelerine teşekkür ederim. Uzun yıllar tüm sorumlulukları üstlenerek yoğun, değerli çalışmalarıyla ortaya çıkan her türlü sorunun üstesinden gelen, İTÜ Vakfı’nın günümüze ulaşmasında çok büyük katkı sağlayan değerli dostlarım Naci Endem ve Güner Koçel ile yardımcıları Hatice Yazıcı ve Nazlı Varlıer’in ayrı bir yeri olduğunu vurgulamak isterim.
Kaynaklar
Kafalı, K. (2022). İTÜ Vakfı’nın Kuruluş Yılları, İTÜ Vakfı Dergisi, Sayı: 88, S: 6-7.
Karaca, M. (2023). Dördüncü Nesil Üniversiteye Doğru Atılmış Adımlar, Bugün ve Geleceğe Dair Notlar, İTÜ Vakfı Dergisi, Sayı: 92, S: 23-29.
Keskinel, F. (2022). Aidiyet Üzerine, İTÜ Vakfı Dergisi, Sayı: 88, S: 37.